28 Nisan 2013 Pazar

7 tepeli İstanbul

Filmlere, şarkılara, aşıklara, aşklara konu olan İstanbul'un 7 tepesinden biri Çamlıca. Üsküdar'a bağlı çık çık bitmeyen, çıkınca da manzarasıyla insanı adeta büyüleyen huzur yeri. Biz yürümeyi biraz fazla seven insanlar olarak Üküdar'dan yaklaşık 1 saatte Çamlıca'ya kadar yürüdük. Tamam o son yokuş ruhun teslimiyet yeri niteliğinde ama yapılmayacak şey değil, hem etrafı adım adım gezmek iyidir:) Ama siz biz yürümesek daha iyi derseniz o zaman Kadıköy'den 14F otobüsüne binip Kural durağında iniyorsunuz, ya da Üsküdar'dan 15C'ye binip Kısıklı'da inmeniz gerekiyor. Sonrasında indiğiniz yerden cadde boyunca yolun yukarısnına doğru yürüyorsunuz, Kural durağına gelince de yukarı doğru tırmanmaya başlıyorsunuz. Ve işte en tepedesiniz, tüm İstanbul ayağınızın altında, oturun bir yere ve sadece izleyin bir süre ve düşünün evet yaşıyoruz ama ne kadar mutluyuz, mutlu olmak için bu hayattan neler yapıyoruz diye sorgulayın. Anın, yanınızdaki insanların karşınızdaki enfes manzaranın ve hayatın tadını çıkarın:) Bizim gibi çok terlediyseniz de üstünüzü değiştirin mutlaka, rüzgar terle temas etmese daha iyi:)Bu arada bu sıcakta gelinlikle insanların burada ne işi var diye düşünmeyin, adetmiş yeni evlenenlerin buraya çıkması, ilginç ama öyle:) Yanlış hatırlamıyorsam gözleme yapan yerler vardı, temiz havada karnınızı doyurup geri dönüş için enerji toplayabilirsiniz. Haftasonu bir kaç saatinizi değerlendirmeniz için iyi bir fırsat olabilir Çamlıca.

14 Nisan 2013 Pazar

Biri köfte mi dedi:)

Kim bilir kaç kez adını duyup kaç kez önünden geçip uğramadan gittik meşhur Beşiktaş Köftecisi'nin. Benim bu lezzetle tanışmam, Bahçeşehir Üniversitesi'ndeki eğitimimle başladı. Öğle yemeğini nerde yiyelim diye düşünürken, tavsiye üzerine geldiğimiz bu küçük ama lezzetli köfteci sonralarda uğrak yerlerimizden biri olup, damaklarımızı şenlendirmeye başladı:) Köftenin yanında gelen acılı sos, havuç salatası, taze ekmek, salata ve ayran benim değişmezlerim. Biz genelde içeride yemeği tercih ediyoruz ama artık havalar güzelleşmeye başladıgı için, dışarıdaki masalarda da hem köftenizi yer hem de Beşiktaş'ı gezmeye gelen insanları izleyebilirsiniz. Köfteci 1963 yılı'nda açılmış ve günümüze kadar gelmeyi başarmış. Köfteler İnegöl usulü yapılıyor. Servisleri gayet hızlı. Bekleme stresi yaşamıyorsunuz. Yer olarak (yol tarifinde ve yön bulmada pek iyi olmasam da) Balık Pazarı'nı geçtikten sonra sola döndüğünüzde pek uzun olmayan bir sokakla karşılaşıyorsunuz. Köfteci'de tam sol tarafınızda kalıyor, görmemeniz pek mümkün değil:) 1 porsiyon köfte için 10 TL ödüyorsunuz. Bana göre lezzetli ve çok pahalı değil. Gidilesi yerler listesine girmeyi başaran yeni bir mekanım var artık:)